16 Temmuz 2012 Pazartesi

Henry Slesar -Temiz cinayetler (SONUNA KADAR OKUMANIZI TAVSİYE EDERİM)

Aaron Hacker'in emlak burosunun onunde New York plakali kirmizi, spor bir
araba durdu. Arabadan inen sisman adam, buroya dogru yurudu.
Sicaktan ter, ince elbisesinin ustune kadar cikmisti.
50 yasinda gorunuyordu.
Yuzu heyecandan kizarmis, fakat kisik gozlerindeki kararli, donuk bakis
degismemisti. Iceriye girince basiyla Aaron'a selam verdi.
"Bay Hacker?"
Aaron gulumseyerek, "evet benim, sizin icin ne yapabilirim. Bay..? "
Sisman adam, "Dill" diyerek kendisini tanitti.
"Zamanim cok az, hemen konuya girsek iyi olacak." dedi.
"Benim icin de iyi olur Bay Dill. Ilgilendiginiz belli bir yer var mi?"
"Dogrusunu isterseniz, evet. Kasabanin kenarindaki eski bina."
"Sutunlu ev mi?"
"Ta kendisi. Yanilmiyorsam uzerinde SATILIK tabelasi var. "
Aaron kuru bir sesle, "Evet." Dedi. Bizim satis listemizdedir."
Kalinca bir defterin yapraklarini karistirdi. Sonra daktilo ile yazilmis
bir
sayfayi isaret etti: "160 yillik bina. 8 odasi, 2 banyosu, otomatik gaz
firini, genis teraslari, cevresinde agaclari var. Carsiya, okula yakin.
750.000 dolar." diye okudu ve ekledi:
"Hala ilgileniyor musunuz?"
Adam oturdugu yerde rahatsiz olmus gibi kipirdandi.
"Neden olmasin . Olumsuz bir yani mi var?"
Aaron, "Aslina bakarsaniz, bu evi defterime yalnizca yasli Sade Grim'in
hatiri icin kaydettim. Ev asla onun istedigi kadar etmez. Uzun zamandir
onarim gormemis cok eski bir binadir. Kirislerden kimi birkac yil
icinde cokecek
durumda. Bodrumu ise yilin yarisinda su ile doludur."
"Oyleyse sahibesi neden bu kadar cok istiyor."
Aaron omuz silkti.
"Herhalde kendisi icin manevi degeri olacak. Cok eskiden beri ailesine
aitmis. "
Sisman adam gozlerini yerde gezdirdi.
"Bu cok kotu." dedi.
Basini kaldirip Aaron'a bakti ve cekingen bir bicimde gulumsedi.
"Hosuma gitmisti. O, nasil soylesem bilemiyorum, tam aradigim evdi."
Aaron guldu.
"100.000 dolara belki iyi bir alisveris olurdu ama, 750.000 dolara...
Sanirim Sade'in dusuncesini de anliyorum. Hic bir zaman fazla parasi
olmadi.
Kendisine kentte calisan oglu bakiyordu. Sonra adam 5 yil once oldu. Onun
icin evi satmanin akillica bir is olacagini biliyor. Fakat gonlu bir turlu
evden ayrilmaya razi olamiyor. Bu yuzden eve kimsenin
almaya yanasamayacagi bir fiyat koyuyor. Boylece kendini avutuyor."
Uzgun bir ifade ile basini salladi.
"Dunya ne kadar garip degil mi?"
Dill soguk bir sesle "Evet." dedi. Sonra ayaga kalkti.
"Kendisini bulup fiyati biraz dusurmesini isteyecegim."
Otomobilini Bn Grim'in evinin onundeki yikik dokuk curumus tahta
parmakliklarin
onune park etti. Evin cevresini tumuyle yabani otlar kaplamisti. Kapiya
cikan kadin kisa boylu, beyaz sacli idi. Yuzundeki hatlar, kucuk inatci
gorunuslu cenesine kadar iniyordu. Havanin sicak olmasina karsin sirtinda
kalin, yun bir orme hirka vardi.
"Bay Dill olmalisiniz. Aaron Hacker buraya gelmekte oldugunuzu
telefonda soyledi.
Iceri girmez misiniz?"
Dill, "Icerisi korkunc derecede sicak." Diye soylendi.
"Oyleyse iceri girin. Buzluga biraz limonata koymustum. Iceriz."
Icerisi los ve serindi. Pancurlar kapatilmisti. Eski tarz genis koltuklarla
dosenmis buyuk bir salona girdiler. Yasli kadin ellerini siki kenetleyerek
sallanan bir sandalyeye oturdu. Sisman adam oksurdu.
"Bn. Grim, az once emlakciniz ile konustum. "
Kadin, "Tumunden haberim var." Diye sozunu kesti.
"Aaron fikrimi degistirebileceginiz dusuncesi ile sizi buraya
yollamakla akilsizlik
etmis. Dogrusunu isterseniz amacimin bu olduguna da pek emin degilim."
"Bayan Grim, sizinle biraz konusabilecegimi sanmistim."
Bn. Grim sallanan sandalyesini gicirdatarak arkasina yaslandi.
"Konumsak icin para alinmaz, ne istiyorsaniz soyleyin."
"Evet,haklisiniz."
Adam beyaz bir mendille yuzunun terini sildi.
"Izin verirseniz anlatayim. Bir is adamiyim. Bekarim.Uzun yillar calistim ve
iyi bir servet yaptim. Artik dinlenmeyi hak ettim. Yasamimin sonlarini
gecirebilecegim sakin bir yer ariyorum. Burayi sevdim. Bir kac yil once
Albany'ye giderken buradan gecmistim. O zaman bir gun buraya
yerlesebilecegimi dusunmustum. Bugun kasabadan tekrar gecerken, burayi
gordum. Tam istedigim yerdi."
"Burayi ben de severim, Bay Dill. Boyle oldukca yuksek bir fiyat isteyisimin
nedeni de bu zaten."
Dill gozlerini kaldirip yasli kadina bakti.
"Oldukca yuksek bir fiyat degil mi? Kabul etmelisiniz ki Bn.Grim, bu
gunlerde
boyle bir ev en fazla..."
"Yeter." Diye bagirdi kadin.
"Bay Dill bu konuda sizinle kesinlikle tartismak istemiyorum.. Eger
istedigim
parayi vermeyecekseniz, uzerinde durmayalim."
"Fakat,Bn. Grim."
"Iyi gunler Bay Dill."
Adamin da ayni seyleri Yapmasini belirten bir tavirla ayaga kalkti.
Fakat adam kalkmadi.
"Bir dakika bayan, delilik oldugunu biliyorum ama, istediginiz parayi
odeyecegim."
Yasli kadin uzun sure adama bakti.
"Emin misiniz, Bay Dill?"
"Kesinlikle, yeterince param var. Eger evi satmanizin tek yolu buysa, parayi
alacaksiniz."
Grim hafifce gulumsedi.
"Sanirim limonata iyice sogumustur. Size getireyim. Siz icerken ben de evi
anlatirim."
Kadin elinde tepsi ile geriye dondugunde Dill yine mendille alnindaki
terleri
siliyordu. Limonatayi zevkle yudumlamaya basladi.
Yasli kadin sallanan sandalyesine yaslanirken
"Bu ev." Diye soze basladi.
"1902'den beri aileme aittir. Kasabadaki en saglam ev olmadigini da
biliyorum.
Olgum Michael dogduktan sonra bodrumum su basti. O gunden bu yana da bir
turlu kurutamadik. Aaron bazi yerlerin curudugunu de soyluyor. Yine de bu
eski evi severim. Bilmem anlatabiliyor muyum?"
Dill, "Evet." dedi.
"Michael 9 yasinda iken babasi oldu. Ondan sonra sikintilar basladi. Michael
belki de benden cok babasini ozluyordu. Cok vahsi ve hasin bir cocuk
olmustu. Liseyi bitirince kasabayi terkedip kente gitti. Cok hirsli bir
insandi. Kentte ne yaptigini bilmiyorum. Fakat basariya ulasmis olmaliydi.
Bana duzenli para gonderirdi."
Gozleri nemlenmisti.
"Kendisini 9 yil gormedim. Dokuz yil sonra geldiginde basi dertte idi. Zayif
ve yaslanmis bir durumda bir gece yarisi cika geldi. Yaninda ufak,siyah bir
valizden baska bir sey yoktu. Valizi elinden almak istedigim zaman bana
vurdu. Bana, annesine vurdu. Ertesi gun bir kac
saat icin evi terketmemi soyledi. Ne yapmak istedigini aciklamadi.
Dondugumde valiz ortadan yok olmustu. "
Sisman adam gozlerini limonata bardagina dikmis oylece dinliyordu.
"O gece evimize bir adam geldi. Iceriye nasil girdigini bilmiyorum.
Michael'in
odasindan sesler duydum .Olgumun icinde bulundugu tehlikenin ne oldugunu
ogrenmek istiyordum. Kapinin arkasindan dinlemeye calistim.
Fakat yalnizca bagrismalar tehditler ve... "
Bir an durakladi. Omuzlari sarsiliyordu.
"...ve bir silah sesi duydum."
Diye devam etti.
"Iceriye girdigim zaman yatak odasinin penceresi acikti ve yabanci gitmisti.
Michael'im da yerde yatiyordu. Olmustu. Tum bunlar bundan 5 yil once oldu.
Ondan sonra polis bana olanlari anlatti. Michael ve tanimadigim o adam
bircok suc islemisler. Bir suru yerlerden bir kac milyon dolar calmislar.
Michael parayi alip kacmis. Parayi bu evde, hala bilemedigim bir yerde
saklamisti. Sonra diger adam hissesini almak icin oglumu arayip bulmustu.
Paranin yok oldugunu gorunce de olgumu oldurmustu."
Basini kaldirip adama bakti.
"Iste o zaman evimi 750.000 dolara satisa cikardim. Bir gun oglumun
katilinin
donecegini biliyordum. O bir gun gelip fiyati ne olursa olsun evi almak
isteyecekti. Butun yapacagim, yasli bir kadinin kohne evine bu kadar cok
para vermeye razi olacak adami buluncaya kadar beklemekti."
Sandalyesini agir agir salliyordu. Dill bardagi yere birakti, diliyle
dudaklarini
yaladi.
"Uf!" dedi.
"Bu limonata cok aci..."
Bakislari canliligini kaybetti, hafif titreme ile basi, omzunun uzerine ve
cansiz dustu.
(Henry Slesar - Temiz cinayetler)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder