28 Ağustos 2013 Çarşamba

Limon Suyunun Faydaları


 
Limonun İnsan Sağlığı için Yararları (Faydaları)
Limon kalp çarpıntısını yok eder, tıkanmış kalp damarlarını açar
Kanı temizler
Günlük enerji ve direncinizin ka...zanmanızı sağlar
Böbreklerde meydana gelen tıkanıklıkları ve böbreklerde oluşan taşları kumları limon sayesinde giderebilirsiniz
İdrar yollarındaki iltihapları söker
Yüksek kolesterolü olan kişiler günde yarım limon yedikleri takdirde kolesterolleri düşer
Kansızlık problemin limonun faydalı olduğu görülmüştür
Burun kanaması yaşayan kişiler bir miktar limon suyunun burunlarına çekerlerse burun kanamaları durur
Gıda zehirlenmesi sorunu yaşayan kişilere limon yedirilirse zehirlenmenin etkisi geçer
Nezle grip soğuk algını hastalıklarında liman ve limon suyu tedavi edici etki gösterir
Yağlı yemeklerin üzerine sıkılan limon suyu, bu yağlar yüzünden kilo almanızı engeller
Ağzı içinde oluşan yaralarda limon suyu ile gargara yaparsanız bu yaralar geçer
Diş ve dişeti hastalıklarına limon suyu bire biri gelir
Sık sık baş ağrısı çeken kişilerin limon faydalı olur
Limon suyu eşit oranda su ile karıştırılırsa ve bu şeyle yüzdeki sivilceler silinirse sivilceler zamanla yok olur
Limon karaciğerdeki bütün hastalıkları temizler

Limonun diğer önemli yararları,
Ağız kokusunu giderir,
Kalp çarpıntısını teskin eder,
Balgam yaptırmaz,
Karaciğerdeki harareti söndürür,
Safrayı söktürür,
Basur hastalığına iyi gelir,
İştahı arttırır, ağrı ve sızıyı dağıtır,
Mide bulantısını önler,
Cilde sürülünce güzelleştirir,
Kusmaları keser,
Yüzdeki çillere faydalıdır,
Hazmı kolaylaştırır,
Parlatıcı ve temizleyicidir,
Şişkinliği giderir,
Mürekkep lekesini çıkarır,
Mideyi kuvvetlendirir,
Kabuğu güvelenmeye engel olur,
Susuzluğu teskin eder,
Kabuğu yakılınca odayı temizler
Bileklere limon suyunun sürülmesi halinde yorgunluğunuza iyi gelebilir..

kavanoz ve iki fincan kahvenin hikayesi


Ne zaman; hayatında bazı şeyler çekilmez hale gelirse,
Ne zaman; yirmi dört saat kısa gelmeye başlarsa,
O zaman; kavanoz ve iki ...fincan kahveyi hatırlayınız…

İşte kavanoz ve iki fincan kahvenin hikayesi

Bir gün bir felsefe profesörü, elinde bazı malzemelerle derse gelir. Ders başladığında; hiçbir şey söylemeden, önüne büyükçe kavanozunu alır. Sonrada kavanozu ağzına kadar tenis topları ile doldurur. Ardından öğrencilerine kavanozun dolup dolmadığını sorar…

Bütün öğrenciler hep bir ağızdan dolduğunu söylerler.

Bunun üzerine; profesör önündeki kutulardan birinden aldığı çakıl taşlarını, kavanoza döker. Çakıl taşları kayarak, tenis toplarının aralarındaki boşlukları doldurmaya başlar. Profesör yeniden kavanozun dolup dolmadığını sorar.

Öğrenciler yine hep birlikte; ‘evet doldu’ derler.

Profesör bu defa da, masanın üzerindeki diğer kutuyu eline alır ve içindeki kumu yavaşça kavanoza döker. Tabii ki kumlar da çakıl taşlarının aralarındaki boşlukları doldurur. Profesör yine aynı soruyu sorar. Öğrenciler de yine koro halinde ‘evet doldu’ derler.

Profesör bu kez ise masanın altında hazır bekleyen iki fincan kahveyi alır. Başlar kahveyi kavanozun içine dökmeye. Bu kez de kahve de kumların arasında kalan boşlukları doldurur. Bunun üzerine öğrenciler gülmeye başlar… Ardından profesör öğrencilerine nasihat etmeye başlar;

‘Bu kavanoz sizin hayatınızdır.

Tenis topları; Hayatınızdaki önemli şeylerdir. Yani aileniz, çocuklarınız, sağlığınız, arkadaşlarınız gibi. Diğer şeyleri kaybetseniz de, bunlar hayatınızı doldurmaya yeter.

Çakıl taşları ise; Sizin için daha az önemli olan diğer şeylerdir. Yani işiniz, eviniz, arabanız gibi.

Kum ise; diğer ufak tefek şeylerdir. şayet kavanoza önce kum doldurursanız; Çakıl taşlarına ve özellikle de tenis toplarına yeterli yer kalmaz.

Aynı şey hayatımız için de geçerlidir. Vaktinizi ve enerjinizi; ufak tefek şeylere harcar, israf ederseniz; Bu defa da önemli şeyler için vakit kalmayacaktır. Dikkatinizi mutluluğunuz için önemli olan şeylere çevirin.

Çocuklarınızla oynayın.

Sağlığınıza dikkat edin.

Sevdiklerinizle yemeğe çıkın.

Evinizin ihtiyaçlarını karşılayın.

Öncelikle tenis toplarını kavanoza yerleştirin.

Öncelikleri, sıralamayı iyi bilin.

Gerisi hep kumdur…’

Bu arada bir öğrenci merakla şu soruyu sorar; ‘Hocam peki, o iki fincan kahve nedir?’ Profesör gülerek cevaplar; ‘Bu soruyu bekliyordum. Hayatınız ne kadar dolu olursa olsun; Her zaman dostlarınız ve sevdiklerinizle bir fincan kahve içecek kadar yer vardır…’
OKUDUYSAN ve BEĞENDİYSEN ,BAŞKALARI DA OKUSUN DİYE PAYLAŞIRMISIN?

10 Ağustos 2013 Cumartesi

İNCİTME GÖNÜL



İNCİTME GÖNÜL

Çiçeklerle hoş geçin, balı incitme gönül,
Bir küçük meyve için, dalı incitme gönül.
Başın olsa da yüksek, gözün enginde gerek,...
Kibirle yürüyerek yolu incitme gönül!

Mevlâ verince azma, geri alınca kızma,
Tüten ocağı bozma, külü incitme gönül.
Dokunur gayretine, karışma hikmetine
Sahibi hürmetine, kulu incitme gönül.

Sevmekten geri kalma, yapan ol, yıkan olma
Sevene diken olma, gülü incitme gönül.
Konuşmak bize mahsus, olsa da bir güzel süs,
Ya hayır de, ya da sus, dili incitme gönül.

YUNUS EMRE

Arabada kim var

Adamın biri arabasıyla giderken yolda bir yolcu alır

arabaya.

Adam arka tarafa biner......

Şoför...

- eee hemşerim kimsin nereye gidersin...der...

yolcu

- ben Azraillim..canını almaya geldim der......

Şoför alaycı bir tavırla

- sen mi Azrailsin der. Yav senin gibi Azrail olur mu hiç der...

Yolcu sakin bir tavırla

- sen daha önce Azrail gördün mü de

tarif ediyorsun der...

Ve ekler yolcu...

— inanmadın bana öylemi? Der...

Şoför

- inanmadım tabii der...

.yolcu

- o zaman 200 metre ileride bir adam daha alacaksın der.....

gerçekten de adamın dediği gibi şoför 200 metre ilerde bir yolcu

daha alır... ama yolcu ön tarafa oturur...olaylar bundan sonra daha da enteresanlaşır.....

Şoför yanındakine...

eee sen kimsin nereye gidersin der....

öndeki

- ağabey ben merkezde bir yerde indirirsen çok sevinirim adım falanca der......

şoför

- Yav ; şu arkadaki adam bana Azraillim diyo görüyor musun şu herifi hem iyilik ediyoz hemde dalga geçiyor zibidi der....

öndeki arkaya bakar ama kimse yoktur....

öndeki

- abi arkada kimse yokki.....

şoför hışımla arkaya bakar ve

- körümsün be adam arkada oturuyor ya

öndeki arkaya bir daha bakar ve

- abi senin kafan iyimi yoksa dalga mı geçiyorsun der...bu sefer

arkadaki söze girer....

- gördün mü der öndeki beni ne duyabilir nede görebilir der şoföre.

şoförün bir anda dizlerinin bağı çözülür bet beniz atar....

Arkadaki şoföre...

hadi der arabayı kenara çek 2 rekat namaz kıl canını alacam der.....

şoför ağlamaklı çaresiz bir şekilde arabayı kenara çeker ve iner arabadan.....

sonra....

sonra ne olmuş biliyor musunuz?????

adamlar arabayı aldığı gibi kaçmışlar...?????
alıntıdır