24 Ocak 2016 Pazar

EVLENECEKLERE BABA NASİHATI




Bir baba evlenmek üzere olan oğluna tavsiyesi

  Baba, ocağa aynı büyüklükte üç kap koymuş, hepsini suyla doldurup üçünün de altını yakmış.

  

  “Şimdi, istediğim her şeyden iki tane vereceksin bana” demiş oğluna. Sırasıyla havuç, yumurta ve kavrulmamış kahve çekirdeği istemiş… Oğlu hepsinden ikişer tane vermiş babasına.

  

  ... Adam iki havucu birinci kaba, iki yumurtayı ikinci kaba ve iki kavrulmamış kahve çekirdeğini üçüncü kaba koymuş. Her üçünü de yirmi dakika süreyle kaynatmış. Daha sonra kapları indirip yemek masasına buyur etmiş oğlunu.

  

  Yemek masasında üç tabak duruyormuş. Kaplarda kaynayan havuçları, yumurtaları ve kahve çekirdeklerini büyük bir özenle tabaklara yerleştirmiş. Sonra oğluna dönüp sormuş: “Ne görüyorsun?”

  

  Oğlu düşünürken açıklamaya başlamış.

  

  “Havuçlar haşlandıkça aslını kaybedip yumuşamış.

  

  Yumurtalar görünüşte baştaki gibi sert duruyorlar ama içleri katılaşmış.

  

  Kahve taneleri ise olduğu gibi duruyor, başta neyseler sonunda da öyleler.. ”

  

  Sonra asıl tavsiyesine sıra gelmiş:

  

  “Evlilikte aşk ve şefkat birlikte olmalıdır.

  

  Aşksız bir evlilikte her iki eş de şu gördüğün havuçlar gibi birbirlerini tüketirler, eskitirler, pörsütürler.

  

  Şefkatsiz bir evlilikte ise eşler birbirlerine ne kadar tahammül etseler de, şu gördüğün yumurtalar gibi içten içe katılaşırlar, birbirlerinden uzaklaşırlar.

  

  Aşkın da şefkatin de olduğu bir evlilikte ise, şartlar ne olursa olsun, eşler tıpkı şu kahve taneleri gibi, birbirlerinin yanında kalırlar, kendi kişiliklerini yitirmezler. Kahve tanelerinin tekrar kaynatılmaya hazır olmaları gibi, onlar da birbirleriyle baş başa uzun yıllar geçirmeye isteklidirler.

  

  Oğlu aldığı bu dersten tatmin olmuşa benziyordu.

  

  “Asıl ders bu değil!” dedi baba. Oğlunun elinden tuttu, ocağın üzerinde bıraktığı kapların içinde kalan suları gösterdi.

  

  “Havuçlardan ve yumurtalardan arta kalan suya bak… 

  

  İkisinde de bir tat yok ” Kahve çekirdeklerini çıkardığı kaptaki suyu yavaşça bir fincana boşalttı. Mis gibi taze kahve kokuyordu. Fincanı oğluna uzattı. “İçmek istersin herhalde” dedi. Oğlu kahvesini yudumlarken konuşmasını sürdürdü.

  

  “Kahve çekirdekleri gibi birbirlerini tüketmeyen eşlerin paylaştığı yuva da işte böyle olur. Mis gibi, temiz ve huzur verici. Başka herkesin fincanına koyup yudumlayacağı taze kahve gibi… 

  

  Çünkü onlar birbirlerini harcamayarak, birbirlerine aşkla ve şefkatle davranarak hayata kendi tatlarını, kokularını ve renklerini katmayı başarırlar.”

kavanoz ve iki fincan kahvenin hikayesi



Ne zaman; hayatında bazı şeyler çekilmez hale gelirse,
Ne zaman; yirmi dört saat kısa gelmeye başlarsa,
O zaman; kavanoz ve iki ...fincan kahveyi hatırlayınız…

İşte kavanoz ve iki fincan kahvenin hikayesi

Bir gün bir felsefe profesörü, elinde bazı malzemelerle derse gelir. Ders başladığında; hiçbir şey söylemeden, önüne büyükçe kavanozunu alır. Sonrada kavanozu ağzına kadar tenis topları ile doldurur. Ardından öğrencilerine kavanozun dolup dolmadığını sorar…

Bütün öğrenciler hep bir ağızdan dolduğunu söylerler.

Bunun üzerine; profesör önündeki kutulardan birinden aldığı çakıl taşlarını, kavanoza döker. Çakıl taşları kayarak, tenis toplarının aralarındaki boşlukları doldurmaya başlar. Profesör yeniden kavanozun dolup dolmadığını sorar.

Öğrenciler yine hep birlikte; ‘evet doldu’ derler.

Profesör bu defa da, masanın üzerindeki diğer kutuyu eline alır ve içindeki kumu yavaşça kavanoza döker. Tabii ki kumlar da çakıl taşlarının aralarındaki boşlukları doldurur. Profesör yine aynı soruyu sorar. Öğrenciler de yine koro halinde ‘evet doldu’ derler.

Profesör bu kez ise masanın altında hazır bekleyen iki fincan kahveyi alır. Başlar kahveyi kavanozun içine dökmeye. Bu kez de kahve de kumların arasında kalan boşlukları doldurur. Bunun üzerine öğrenciler gülmeye başlar… Ardından profesör öğrencilerine nasihat etmeye başlar;

‘Bu kavanoz sizin hayatınızdır.

Tenis topları; Hayatınızdaki önemli şeylerdir. Yani aileniz, çocuklarınız, sağlığınız, arkadaşlarınız gibi. Diğer şeyleri kaybetseniz de, bunlar hayatınızı doldurmaya yeter.

Çakıl taşları ise; Sizin için daha az önemli olan diğer şeylerdir. Yani işiniz, eviniz, arabanız gibi.

Kum ise; diğer ufak tefek şeylerdir. şayet kavanoza önce kum doldurursanız; Çakıl taşlarına ve özellikle de tenis toplarına yeterli yer kalmaz.

Aynı şey hayatımız için de geçerlidir. Vaktinizi ve enerjinizi; ufak tefek şeylere harcar, israf ederseniz; Bu defa da önemli şeyler için vakit kalmayacaktır. Dikkatinizi mutluluğunuz için önemli olan şeylere çevirin.

Çocuklarınızla oynayın.

Sağlığınıza dikkat edin.

Sevdiklerinizle yemeğe çıkın.

Evinizin ihtiyaçlarını karşılayın.

Öncelikle tenis toplarını kavanoza yerleştirin.

Öncelikleri, sıralamayı iyi bilin.

Gerisi hep kumdur…’

Bu arada bir öğrenci merakla şu soruyu sorar; ‘Hocam peki, o iki fincan kahve nedir?’ Profesör gülerek cevaplar; ‘Bu soruyu bekliyordum. Hayatınız ne kadar dolu olursa olsun; Her zaman dostlarınız ve sevdiklerinizle bir fincan kahve içecek kadar yer vardır…’
OKUDUYSAN ve BEĞENDİYSEN ,BAŞKALARI DA OKUSUN DİYE PAYLAŞIRMISIN?

LİMON VE SARIMSAĞIN MUCİZESİ



BUNU YILDA BİR KEZ MUTLAKA YAPIN

Limon suyu ve sarımsakla yapılan karışım, damar sertlikleri, damar yağlanması, damar tıkanıklıkları ve tansiyon gibi sorunları kalıcı olarak ortadan kaldırıyor.

EVİNİZDE KENDİNİZ YAPABİLİRSİNİZ

- 2 Litre hiç su katılmamış sıkılmış limon suyu

- 40 diş soyulmuş ve ezilmiş sarımsak (Mümkünse Anadolu'da yetiştirilmiş ithal olmayan sarımsaklardan)

- Ağzı sıkı kapanan koyu renkli bir kavanoz (2 litrelik pet şişeler de kullanılabilir)

HAZIRLANIŞI

2 Litrelik kavanoz ya da pet şişeyi dolduracak kadar limon satın alın. Limonların suyunu iyice sıkıp şişeye doldurun. Soyulmuş 40 diş orta boy sarımsağı yıkamadan ve ezerek limonun içine atıp şişenin kapağını sıkıca kapatın. 25 gün boyunca normal ılık bir yerde tutun ve her gün birkaç kez çalkalayın. Yaklaşık 25 gün sonra sarımsakların limon suyunun içinde eridiğini göreceksiniz.

25 gün sonra hazır hale gelen karışımdan her sabah kahvaltıdan yarım saat önce yarım çay bardağı için. Bunu hergün düzenli olarak ve mümkünse aynı saatte yapın. Bu karışımın içine asla başka bir madde (şeker, tuz, tatlandırıcı vs. katmayın)

FAYDALARI

1- Tüm damar iltihaplarını (vasküler) tedavi ediyor, tıkanan damarları açıyor, damar sertliklerini ve hipertansiyonu
önlüyor.

2- Kolesterol ve lipidi düşürüyor, zararlı yağların yakılmasını sağlıyor, kilo verdiriyor (bazal metabolizmayı hızlandırıp yağların yakılmasını sağladığı için iştahı açıyor.), vücuttaki şeker oranını dengeliyor, pankreasin yenilemesini sağlıyor.

3- Böbrek ve safra taşlarını eritiyor, idrar söktürüyor, vücuttaki şişkinliği yok ediyor ve dokularda ödem oluşmasını engelliyor.

4- Helycobeacter pylori adlı ülser mikrobunu öldürerek mide ve oniki parmak bağırsağı ülserinin kesin tedavisini
yapıyor.

5- Tüm romatizmal iltihabi önleyor, her tür romatizmal ağrıları dindiriyor, kireçlenmeyi önlüyor, eklem yüzeylerinin
yenilenmesini sağlıyor ve her türlü ağrıyı kesiyor.

6- Beyin hücreleri ve tüm sinir sistemlerini yeniliyor, sinirdeki aksiyon potansiyelini düzenleyip ileri-refleks hızını artırıyor, felç ve inme riskini azaltıyor.

7- Vücudun bağışıklık sistemini son derece mükemmel hale getiriyor ve her türlü alerjiyi, özellikle de damarsal kökenli ve strese bağlı cilt alerjilerini kökünden engelliyor. Kanser oluşumlarına karşı tüm vücudu koruyor.


KULLANICI YORUMU


Yaşar Karaköse Ben bir yıldır uyguluyorum 3 ay kullanıyorum 1 ay ara veriyorum sıkıntılarım azaldı devam edersem damar tıkanıklığım kalmayacak ilaçlarımıda 3/2 azalttım sarımsak ağızda koku yapmıyor bir arkadaş yorumunda ingilterede yıllardır bilindiğini paylaşmış bunun çıkış yeri rusyadır 6 ay ömrü kaldı denilen kişi 5 yıldır hayatta ve damarları açılmış durumda önemli olan illaçlarını kesmeden aylık Dr kontrolünü aksatmadan bu karışımı içmek lazım. Yukarıdaki tarif eksik. Bana şifa bulan hastanın verdiği tarif ve kullanım şekli şöyle : Naturel 40 diş sarımsak soyulacak (elle metal ve plastik kullanılmayacak) yine Naturel 1 litre limon bir porselen veya cam kaba elle sıkılacak ve 1 litrelik cam kavanoz yanınızda hazır olacak soyulmuş 40 diş sarımsak tahta veya cam içerisinde ezilecek ve 1 litrelik cam şişeye konacak önceden sıkılan limon suyu cam kavanoza ezillmiş sarımsağa dökülecek ve cam kavanoz veya şişe silme limon suyuyla dolacak ve ağzı sıkıca kapatılacak hava almayacak. Şişenin dışını ise ışık almayacak şekilde bez veya kağıtla kapatacağız. Evin sıcak olmayan bir yerine koyacak ve hergün 1-2 defa şişeyi çarkalayacaksınız. Bu karışımın içine sarımsak ve limondan başka birşey konmayacak. Karışım 45 gün bekleyecek sonra bir tülbentle başka bir cam kavanoz veya şişeye süzülecek ve ağzı sıkıca kapatılacak şişenin dışı ışık almayacak şekilde kaplanacak. Her sabah aç karnına küçük bir fincan dolusu içilecek ve bir saat hiç birşey yenmeyecek, akşam ise yatmadan önce yine bir fincan içilecek ve şişe çarkalanıp yerine konacak. Ben bana tavsiye edilen üç ay iç bir ay içme ilaçlarını al aylık Dr kontrolunu ihmal etme tavsiyesini uyguladım ilaçlarımı Dr azalttı sağlığım yerine geldi ve sanırım ilerideki aylarda ilaçlarımı tamamen bırakacağım. SAĞLIKLI GÜNLER DİLİYORUM

ALTIN KURALLAR - MUTLAKA OKUYUN..


ALTIN KURALLAR - MUTLAKA OKUYUN..
1-Ucuz araba kullan ama, alabileceğin en güzel evi al.
2-Her zaman ve her ortamda anlatabileceğin üç fıkra öğren.
3-Sevinçlerini sakın erteleme.
4-Eşini çok iyi seç. Çünkü bu seçim mutluluğunun veya bedbahtlığını %90’ ını oluşturur.
5-Her gün 30 dakika yürüyüş yap.
6-Her yemekten sonra şükret.
7-Bir arkadaşına sırrını açıklamadan önce iki kere düşün.
8-Maaş çekini imzalayan kişileri asla eleştirme.
9-Kaybedecek şeyi olmayan insanlardan kork.
10-Gözünün önünde hep güzel şeyler bulundur.
11-Çocukların, gelenek sözcüğünü duyduklarında seni hatırlayacak şekilde yaşa.
12-Dinine ait kitabı tam anlamıyla okumak için kendine bir yıl süre tanı.
13-Biri seni kucakladığında ilk bırakan sen olma.
14-Her gün 6 bardak su içmeyi unutma..
15-seni seven insanları koru..
16-Zor da olsa ailenle tatil yapmak için her şeyi dene. Bu tatildeki anılar, hayatındaki en değerli anılardan biri olacak.
17-Kendine yapılmasını istemediğin hiçbir şeyi başkalarına yapma.
18-Başarıya, iç huzura kavuştuğun, sağlıklı olduğun ve sevildiğin zamanı değerlendir.
19-İyi ve başarılı bir evliliğin iki şeye bağlı olduğunu unutma:
a) Doğru insanı bulmak
b) Doğru insan olmak.
20-Ebeveynlerini, eşini ve çocuklarını eleştirmek istediğin zaman dilini ısır.
21-Evliliğini güzelleştirmek için her gün bir şeyler yap.
22-iyilik dolu bir sözü ve iyiliğin etkisini asla küçümseme.
SON SÖZ..
Hayatınızdaki kötü olayları düşünerek vakit kaybetmeyin; Yoksa güzellikleri görmekte gecikebilirsiniz . .

Sirkenin Bilinmeyen yönü.



Sirkenin Bilinmeyen yönü...!?

Sirke evdeki küfün %90’ını öldüren en ekonomik çözümlerden biri Banyodaki (duş kabini, tuvalet arkası ve kapı) ve diğer yerlerde ortaya çıkan mantarları yok etmek için birebirdir.
Sirkeyi sprey şişesine doldurun, 
Sirkeyi küflü bölgelere sıkın. 
Haftada en az 2 kez uygulayın, sağlıksız mikroorganizmaların üreyeceği nemli bölgelere ve az 



havalandırılmış bölgelere özen gösterin.
Evimizin nemli bölgelerinde türeyen, mutfakta, yerde, halıda ve hiç beklenmedik yerlerde karşımıza çıkan bu mantarlardan daha sinir bozucu ve sağlıksız bir şey olamaz.
Astım ataklarından ve alerjik reaksiyonlardan dolayı her yıl milyonlarca insan hastaneye gidiyor. Eğer hızlıca önleminizi almazsanız; küf yüzeylere, yere, kumaşa ve ahşaba kalıcı olarak zarar verecektir.
Küf bir çeşit mantardır; hayvansal veya bitkisel olarak ikiye ayrılır. Eğer aşağıdaki ortamları bulurlarsa, hücresel koloniler olarak genişlerler:

Yeterli oksijen.
Yüksek nem.
Yüksek ısı.
Tabii ki bütün sene doğalgazımızı kapalı tutamayız.
Yapabileceğimiz tek şey nemi kontrol altına almak ve evimizi periyodik olarak temizlemek. Aynı zamanda, küfün bir çok çeşidi olduğunu unutmayın, hatta bazıları -mesela Aspergillus– zehirli ve çok tehlikelidir.
Solunum problemleri yaşayan insanlar küfe maruz kaldığında çok ciddi reaksiyonlar verebilirler.
Eğer evinizde ciddi bir küf problemi varsa, her zaman küçük bir hava filtresi kullanabilirsiniz. Bunun için para harcamanız gerekecek ama eğer evde solunum problemi yaşayan birisi varsa, hava filtresi kullanmak kesinlikle daha iyi bir çözümdür.
Camı açın ve temiz havanın bu bölgeleri yenilemesine izin verin. Aynı şey aslında yataklarınız için de geçerlidir, yataktan kalktığınız gibi yatağı düzeltmemelisiniz, yatakta minik kurtların ürememesi için çarşafları ve yorganı havalandırmalısınız. Bu kurtçuklar neredeyse küf ile aynıdır.